Banka promosyonu veraset ve intikal vergisi
Veraset ve intikal vergisinin mükellefi olabilmek için ya ivazsız, yani karşılıksız bir intikal olmalı, ya da veraset yoluyla bir mal edinilmelidir. Vergilendirme mantığına bakıldığında bir olayın vergiye tabi olabilmesi için elde edilen gelirin, ilgili verginin şümulüne yani kapsamına girmesi gerekir. Bunun yanında, bir olay verginin kapsamına girse bile daha sonra başka bir madde ile vergiden istisna edilmiş olabilir.
Banka promosyonları bir ivaz karşılığında alınır. Yani, banka promosyonu alan kişi belirlenen sürelerde maaşını ilgili bankadan almak zorundadır. Dolayısıyla banka promosyonunu elde eden kişiler, ister sözleşmenin bir tarafı olsun isterse olmasın (kurumları kendi adlarına sözleşme yapsın) karşılıklı edim yükleyen sözleşme gereği, yükümlülüklerini yerine getirmek zorunda ve maaşını o bankadan almak zorundadır. Bu nedenle, alınan promosyon bedeli ivazsız bir intikal olmadığı için veraset ve intikal vergisinin konusuna girmeyecek, dolayısıyla veraset ve intikal vergisine de tabi olmayacaktır.
Ayrıca, banka promosyonu ivazsız bir şekilde olsaydı, yani maaş alanlar belirlenen sürede maaşını o bankadan almak zorunda olmasaydı (pratikte mümkün değil) ne olacağı akla gelebilir. Böyle bir durumda, eğer alınan meblağ, Gelir Vergisi Kanunu’na göre ücret sayılmaz ve “ivazsız bir tarzda” alınırsa, bu sefer elde edilen bedel ivazsız bir şekilde alındığı için veraset ve intikal vergisine tabi olacaktır. Fakat bu durumda da elde edilen bedel, Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu’nun 4/1-d maddesine göre vergiden istisna olabilecektir. (2018 yılı için 4.656-TL)
Yani, elde edilen banka promosyon geliri, ivazlı alındığı için veraset ve intikal vergisine tabi değildir. Bir an için ivazsız olarak alınsaydı verginin konusuna girecekti, fakat 2018 yılı için 4.656-TL’den aşağıya olduğu için vergiden istisna olacaktı. Bu istisna tutarı her yıl güncellenmektedir.
